“RİCAL” TEMSİLİNİ İHYA EDEN SANATKÂR KADIN

Ayşe Şasa benim için eşi rahmetli Bülent Oran’ın ifade ettiği şekilde “Kibritçi Kız”dır. Elinde olanla imkânsızı başarmanın yoluna düşmüş bir hakikat arayıcısıdır.   Bir masal kahramanı kadar yalın, duru, gerekli ve yakındadır.  Kış soğuklarında ve zifiri karanlıkta yaktığı ışıkların aydınlattığı insan sayısı de hiç az değil. “Telefon sustu bugün, İstanbul’u rahmet bastı” diye yazmış İsmail Kara, yıllar önce onunla ilgili yazdığı “Aramakla Bulunmaz Ama Bulanlar Arayanlardır”...

read more

ŞEF SEATTLE’IN MEKTUBU: GERÇEĞİN YERİNİ ALAN KURGU

Kahramanların iki kez öldüğünü düşünürüm. İlk ölüm tabiidir, ikincisi ise hayat hikayelerine yakıştırılan efsanelerin süreç içinde çözülmesiyle oluşur. Bu ikinci ölüme yol açan çeşitli yüksek inançlar büyük ölçüde kahramanın iradesi dışında gelişen kurgulara dayanır. Seattle şehrinin ismini borçlu olduğu Şef Seattle veya Si’ahl da yaşamış vefatından çok sonra bir kurguyla kahramanlaştırılmayı, hem de iki kez. Twitter’da Pioneer Park’ta Şef Seattle’ın (1780-1866) büstünün yanında çektirdiğim...

read more

Geçiş Dönemi Kadınları

Siyasal sistemlerin radikal değişimler yaşadığı dönemlerde toplumsal aktörler alanında görece bir tasfiye meydana geliyor. Yeni sistem, kendi ideolojisinin aktörlerini ön plana çıkartırken önceki dönemin temsil değeri taşıyan öznelerini geri plana itiyor yeni tasarı ve araçlarıyla. Hoyrat bir göz ardı, önceki döneme mal edilen sesleri susturmaya dönük linçlerle ilerliyor. Sadece yeni sistemin gözüpek savunucusu olanlara uzatılıyor mikrofonlar, kürsüler onlara sunuluyor; ömre mal olmuş...

read more

10 Nisan Gecesi Markete Koşanlar

10 Nisan gecesi salgın halk olarak bize farklı bir yüzümüzü gösterdi. Market izdihamı ve kavgası olağan şartlarda alıştığımız bir sahne değil. Hep başkaları alışveriş mekânlarında olay çıkartır, uzak yakın farklı toplumlar zor zamanlarda tabii hayatın sakladığı çirkin yüzlerini gösterirdi. Tsunami döneminde son derece denetimli Japonlar bile marketleri yağmalamamış mıydı? Korona salgınının ciddiye alındığı ilk günlerde ABD’de bir markette yaşanan kavganın videosu daha iki üç hafta öncesinde...

read more

Kamusaldan Özele Koronavirüs Aynası

Hava kirliliği çok azaldı şehirde, kamusal abanmanın yol açtığı ağırlıktan kurtuluyor metropoller.  İşler olabildiğince evden yürütülüyor. Doğrudan doğruya salgınla mücadeleye destek olmayan bir iş yeri hâlâ faaliyetini sürdürüyorsa, tepki topluyor. Özel alan silikleşen payını yeniden tarif ediyor, ister istemez. Bunun işaretlerini veriyordu sanat sinema yoluyla; Tarkovski’den Haneke’ye. Böyle gidemezdi dünya, kamusal-özel dengesi, eğitim sistemi, yapılaşma, sınıflar arasına çekilen...

read more

İmar Affı Harmanı

Geçimini çiftten çubuktan sağlayan nüfus büyük ölçüde inşaat sektörüne yöneldi. Bu konudaki eleştiriler kimilerine göre toplumsal gidişatı okumaktan mahrum romantik düşlerden ibaret. Genç kuşaktan bir öykücü, geçmişte İslamcıların betonlaşma eleştirisi yaptığını bilmiyordum, dedi bana, yabanlaşan tarım arazileri üzerine sohbetimiz sırasında. Betonlaşma eleştirisi özellikle edebiyat alanında ağırlıklı bir yer tutuyor. Sezai Karakoç’un “Balkon”, “Köşe” gibi sayısız şiiri var. Nuri Pakdil...

read more

Halit Refiğ Sinemasında Kemal Tahir Etkisi

Kemal Tahir Türkiye’de fikirleri ve üslubuyla kuşakları etkilemiş bir romancı. Yazarın tarihe ve topluma bakışı edebiyat çevrelerine olduğu gibi sinema çevrelerine de dikkate almadan edemeyecekleri bir bakış açısı kazandırmıştır. Bu yeni sol bakış açısının gerçekçiliği, halkla içtenlikli bağı öne çıkarması itibarıyla o döneme kadar hâkim “sol” kültürel kalıp ve klişelerin ötesinde hikâye ve yorumlar için yeni bir imkân anlamına geliyordu. Sinemada 50’lerde başlayıp 60’larda asıl ürünlerini...

read more

Eski Yağmurların Güzelliği

Gerçek Hayat, 6 Kasım 2017 Eski yağmurlar daha mı güzeldi, eski insanlar daha mı merhametliydi,  kadim şehrin ahalisi daha mı hassastı şehir hakkı, komşu hakkı, kul hakkı konularında… Eskiden hukuk daha adil, eski siyasiler daha mı temiz ve dürüsttü? Berrak bir görüşe ulaşmak için ne çok yıkamalı insan düşüncelerini! Hayat bazen kendine ait cümlelerin peşinde süren zahmetli ancak umut dolu bir yolculuk gibi yaşanıyor, bazen ise bastırılan kelimelerin özrünü ve utancını yansıtan...

read more

Cinayet Mahalli Olarak Otel Odası

İtibar, Ekim 2014 “Evet, otel odaları…” dedi, ekrandaki aktör. “Dün yok, yarın da yok.’” Bir geçişin üzerinde bulunuyorsunuz. Her şey eğreti, uykular bile. Otelde bulunma sebebinin düşünceleriyle birlikte yabancı eşyalar ve otelin bedeninden yükselen sesler, yolcuyu kaç yıldızlı olduğu hiç fark etmeksizin uykularını bölmeye, öksürüğe boğulmaya, yatağa yorgana uyum sağlamanın yollarını aramaya, olmazsa pencere önünde  aşina olmadığı bir manzarayı izleyerek gün doğumunu beklemeye çağırıyor....

read more

Yaz ve Bahçe

Haberiyat, 2 Ağustos 2017 Yazın ortalarındayız ve ben de İstanbul’un ortalarında bir yerde, masa başındayım. Her sene bu dönemde bahçeli bir yerde olmaya çalışırdım. Bu sene gecikmiş oylumlu bir metnin teslimi masa başında alıkoyuyor beni. Bir seferinde, bir bahçeye gidememişken, twitter’da şöyle yazmıştım: “Şimdi orada ince esen yel kekik tepelerinin kokusunu boş bir evin balkonuna taşıyor. Neresi mi orası? Her zaman bir "orası" vardır.” Orası, çocukluğumun bahçesi. Tahta balkonu çevreleyen...

read more